22 Temmuz 2015 Çarşamba

Bir göz ki onun olmaya ibret nazarında
Ol düşmanıdır sâhibinin baş üzerinde 

Kulak ki öğüt almaya her dinlediğinden
Akıt ona kurşunu hemen sen deliğinden 

Şol el ki onun olmaya hayr ü hasenâtı
Verilmez ona cennet ilinin derecâtı

Ayak ki ibâdet yolunu bilmez onu kes
Öğrensin onu mescid önünde kapıda as

Bir dil ki Hakk’ın zikri ile olmaya mu’tâd
Urma sen ol et pâresine dil deyu hiç ad

Nefsim deme şol dîve ki iletir seni şerre
Nefis odur onun fikri vü meyli ola hayra

Gönül müdür ol kim içi vesvâs ile dolmuş
Kibr ile hased askeri her yânını almış

Şol cân ki fakat cismi diri tuta deme cân
Hayvanda da vardır o damarlarda dolan kan

Can ol ki “nefahtü” dedi Kur’ân'da ona Hakk
O nefha-i Rahmâniyyedir bu sırr-ı mutlak

Ol rûh-ı izâfîye kim erdi odur insân
Ol nokta-i kübrâdır olan sûret-i Rahmân

İnsân da denir ona dahî âdem-i ma’nâ
Hem rûh-ı musavverdir o hem âkil ü dânâ

Zîrâ ki cihâna neye geldiğini bildi
Maksûd olunan matlab-i a’lâsını buldu

Ol nefha imiş Âdem’e bil meşreb-i a’lâ
Ol nefha imiş kâf-ı vücûdundaki ankâ

Ol nefha imiş diri tutan cümle cihânı
Ol nefha imiş zîynet eden bâğ-ı cinânı

Ol nefha ile oldu imâret bu 'avâlim
Ol nefha ile doldu kamû yedi ekâlim

Ol nefha ile gözü açıklar görür 'ibret
Ol nefha ile işidilir ma’nâ-yı hikmet

El onun ile vermeğe meyl eyledi mâlı
Ayak dahi doğrultdu bu nefha ile yolu

Dil onun ile kıldı özün zikr ile mu’tâd
Ol nefha ile dâim eder yâr adını yâd

Nefs onun ile râzıyye vü merzıyye oldu
Emmâreliğin terk edüben tasfiye buldu

Rûh onun ile etti semâvâta 'urûcu
Kıldı melekûta dahî onunla vülûcu 

Ulvî olup ıtlâka eriştirdi sülûku
Mülkü şu ki terk ede bulur şâh-ı mülûku

İniş dahî yokuş bir olur cümle yanında
Cismindeki cân gibi bulur dostu cânında

Gider ikilik birlik olup her şey olur Hakk
Çün gide bulut âleme gün doğa muhakkak

Ol nefha ki Âdem demidir Âdem'i iste
Ol demde Niyâzî erilir menzil‐i dosta
 
Niyazi Mısri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder