Sâyesi düşmez yere bir böyle nahl-i Tûr'sun
Mihr-i âlem-gîrsin başdan ayağa nûrsun
Târik-ı gülzâr-ı âlem mâlik-i mülk-i adem
Münkirine mahz-ı mâtem mü'minîne sûrsun
Sensin ol şâh kim Süleymanlar kapunda mûrdur
On sekiz bin âleme hükmetmeğe me'mûrsun
El benim dâmen senin ey rahmeten li'l-âlemîn
Şöhretim isyân benim sen afv ile meşhûrsun
Pâdişâh-ı evvelin ü kıblegâh-ı âhirin
Evvel ü âhir imâmü'l-enbiyâ mezkûrsun
Yâ Resûlallah umarım diyesin rûz-i cezâ
Gerçi cürmüm çoktur ammâ, Itrî'ya mağfûrsun!..
Itrî Mustafa Çelebi (Buhûrizâde)
GAZEL AÇIKLAMASI
Gölgesi yere düşmez böyle bir nahl-i Tûr'sun
Âlemi tutan güneşsin baştan ayağa nûrsun
Dünyanın gül bahçesini terkeden, yokluk mülkünün sahibi
Seni inkâr eden azabı hakeder; sana îman edene şefaat edensin
O şâh sensin ki Süleymanlar kapında karıncadır
On sekiz bin âleme hükmetmek için vazifelendirilmişsin
Ey Âlemlere Rahmet, el benimse etek senin
İsyânıyla bilinen benim ama sen affetmek ile meşhûrsun
Sen önce gelenlerin sultanı ve sonra gelenlerin de yöneldiği kıblesin
Ezelden gelmiş geçmiş bütün nebilerin imâmı olarak yazılmışsın
Yâ Resûlallah gerçi suçum çoktur ama
Umarım mahşer gününde, "Ey Itrî affedildin" diyesin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder