Zehî kenz-î hafî ki ondan gelür her vâr olur peydâ
Kimi zulmet zuhûr eyler kimi envâr olur peydâ
Zehî deryâ-yı vahdet kim kesilmez her giz emvâcı
Bu kesret âlemi andan doğup nâçâr olur peydâ
Ne sihr-i bül-acebdir kim bu yüzden görünür ağyâr
O yüzden gayri yok tenhâ gelür dildâr olur peydâ
O yüzden görüben ağyâr döner şem’i Cemâl’inden
Felekler de görüp ânı döner edvâr olur peydâ
Taşınur günde yüz bin cân Âdem iklîmine her dem
Gelür yüz bin dahî andan bulur î’mâr olur peydâ
Dışın içe hayâlâtı için dışa zuhûrâtı
Birinden olbirine tuhfeler her bâr olur peydâ
O devr ile gelüptür Enbiyâ mürsel merâtibce
Gehî mü’min zuhûr eyler gehî küffâr olur peydâ
Tecelli eyledikçe ol serâ-yı sırr-ı ihfâde
Bu sûret âlemi içre satıp bâzâr olur peydâ
Anın zâtına gâyet, sun’una hergiz nihâyet yok
Anınçün her bir isminden gelir bir kâr olur peydâ
Tecellî eyler ol dâim Celâl ü geh Cemâl’inden
Birinin hâsılı cennet birinden nâr olur peydâ
Cemâli zâhir olsa tez Celâl’i yakalar ânı
Görürsün bir gül açılsa yanında hâr olur peydâ
Bu sırdandır ki bir kâmil zuhûr etse bu âlemde
Kimi ikrâr eder ânı kime inkâr olur peydâ
Velî ârif Celâl içre Cemâl’ini görür dâim
Bu hâristânın içinde ana gülzâr olur peydâ
Ne sırdır ki iki kimse nazar eyler bu ekvâne
Biri ancak görür dârı birer deyyâr olur peydâ
İçi ummân-ı vahdettir yüzü sahrâ-yı kesrettir
Yüzün gören görür ağyâr içinde yâr olur peydâ
Görür ol kenz-i mahfîden nice zâhir olur eşyâ
Bilir her nakş-i sûretten nice eşrâr olur peydâ
Alan lezzât-ı birlikten halâs olur ikilikten
Niyâzî kande baksa ol heman dîdâr olur peydâ
Kimi zulmet zuhûr eyler kimi envâr olur peydâ
Zehî deryâ-yı vahdet kim kesilmez her giz emvâcı
Bu kesret âlemi andan doğup nâçâr olur peydâ
Ne sihr-i bül-acebdir kim bu yüzden görünür ağyâr
O yüzden gayri yok tenhâ gelür dildâr olur peydâ
O yüzden görüben ağyâr döner şem’i Cemâl’inden
Felekler de görüp ânı döner edvâr olur peydâ
Taşınur günde yüz bin cân Âdem iklîmine her dem
Gelür yüz bin dahî andan bulur î’mâr olur peydâ
Dışın içe hayâlâtı için dışa zuhûrâtı
Birinden olbirine tuhfeler her bâr olur peydâ
O devr ile gelüptür Enbiyâ mürsel merâtibce
Gehî mü’min zuhûr eyler gehî küffâr olur peydâ
Tecelli eyledikçe ol serâ-yı sırr-ı ihfâde
Bu sûret âlemi içre satıp bâzâr olur peydâ
Anın zâtına gâyet, sun’una hergiz nihâyet yok
Anınçün her bir isminden gelir bir kâr olur peydâ
Tecellî eyler ol dâim Celâl ü geh Cemâl’inden
Birinin hâsılı cennet birinden nâr olur peydâ
Cemâli zâhir olsa tez Celâl’i yakalar ânı
Görürsün bir gül açılsa yanında hâr olur peydâ
Bu sırdandır ki bir kâmil zuhûr etse bu âlemde
Kimi ikrâr eder ânı kime inkâr olur peydâ
Velî ârif Celâl içre Cemâl’ini görür dâim
Bu hâristânın içinde ana gülzâr olur peydâ
Ne sırdır ki iki kimse nazar eyler bu ekvâne
Biri ancak görür dârı birer deyyâr olur peydâ
İçi ummân-ı vahdettir yüzü sahrâ-yı kesrettir
Yüzün gören görür ağyâr içinde yâr olur peydâ
Görür ol kenz-i mahfîden nice zâhir olur eşyâ
Bilir her nakş-i sûretten nice eşrâr olur peydâ
Alan lezzât-ı birlikten halâs olur ikilikten
Niyâzî kande baksa ol heman dîdâr olur peydâ
NİYAZİ MISRİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder