1 Temmuz 2015 Çarşamba


Ne de hırsın var! Beni yemeksiz, uykusuz bırakırsın; istediklerimi vermezsin! Benden yüz çevirirsin ki, mihraba yöneleyim de, el açıp Sana yalvarayım!

Bazan, suyu, ağzımda zehirden de acı bir hale getirirsin! Korkunç hadiseleri karşıma çıkarır, ödümü koparırsın!
Bazan da, derdinle beni eritir, su edersin!..

Benim hacca gitmemi istersin; o takdirle beni, çöllere sürersin! Sonra, önüme eşkiyaları düşürür, yolumu keser, devemi de, varımı yoğumu da Araplara pay edersin!..

  Bazan kuraklık verir, meyvelerimi, ekinlerimi kurutursun; bazan da, yağmur yağdırır, hepsini de sellere verir, siler
süpürürsün!..

Edepli, terbiyeli bir hal takınsam, "Yürü; sen, rind değilsin, mest değilsin! Edepli olmak, sana benlik vermiş!" dersin!
Nefse uyup edepsizlik etsem, bu defa da bana, tutarsın, edep ve terbiyeye ait hikayeler anlatmaya koyulursun!..

Uzlet düşünsem, inzivaya çekilsem; "Rahibe benzedin; Müslümanlık'ta rahiplik yoktur!" dersin! İnsanlarla ülfet etsem, sohbet etmeye koyulsam, dilimin sürçmesi ile beni, dostlara düşman edersin!..

Tevekkül yoluna düşsem, yalnız Sana güvensem, sebeplere sırt çevirsem;
"Sebeplere tutunmak yolumuzdur!" dersin! Sebeplere yapışsam, sebepleri elimden kaçırmaya başlar; "Onlarda iş yok!" demeye kalkarsın!

Hikmetinden sual olunmaz: Herşeyi yok edersin; sonra tutar, yok ettiklerinin yüzlerce fazlasını verirsin! Kış mevsimlerini yollar, ardından ilkbaharları getirirsin, yeryüzünü yeşertir, kurumuş topraklara can verirsin!


Dîvân-ı Kebîr Seçmeler,Şefik Can, III.Cilt, 1310

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder